İş dünyasında duygusal zekanın yükselişi

Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi Müdürü Serkan Özada, iş hayatında duygusal zekanın daha fazla önem kazanmaya başladığını söyledi.

İş dünyasında başarılı olmak, sadece akademik bilgi ve zekaya sahip olmakla sınırlı olmadığının altını çizen Özada, “Okullarda alınan yüksek puanlar veya akademik başarı iş hayatında başarıyı garanti etmez. Modern iş dünyasında Duygusal Zekâ (EQ) ve Zekâ Katsayısı (IQ) arasındaki etkileşim, kurumsal başarının odak noktası haline gelmiştir” dedi.

İş dünyasında başarılı olmak, sadece akademik bilgi ve zekaya sahip olmakla sınırlı değil. İşletmeler işe alımlarda okul başarıları ve akademik başarının yanında duygusal zeka kavramı da ön plana çıkmaya başladı.

“YÜKSEK PUAN İŞ BULMADA EN ÖNEMLİ ETKEN DEĞİL”
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi Müdürü ve Girişimci İnsan Kaynakları Derneği (GİDERİK) Başkanı Serkan Özada, iş bulmada duygusal zekanın etkisi hakkında bilgiler verdi. “Mesleklerin okullarda öğretilmeyen birçok yetkinlik ihtiyacı var. Okullarda alınan yüksek puanlar veya akademik başarı iş hayatında başarıyı garanti etmez” diyen Özada, açıklamasında “Modern iş dünyasında Duygusal Zekâ (EQ) ve Zekâ Katsayısı (IQ) arasındaki etkileşim, kurumsal başarının odak noktası haline gelmiştir. IQ uzun zamandır kariyer başarılarının temel bir belirleyicisi olarak kabul edilirken, ortaya çıkan araştırmalar, modern işyerlerinin karmaşıklıklarında yol almada Duygusal zekanın kritik önemini vurgulamaktadır” ifadelerini kullandı.

“KENDİSİ KADAR BAŞKALARININ DUYGULARINI DA ANLAMAK GEREKLİ”
Duygusal zekâ, kişinin kendi duygularını ve başkalarının duygularını anlama, yönetme ve yönlendirme yeteneği olduğu bilgisini veren Özada, “Bu kavram, sosyal becerileri ve ilişkileri geliştirmek için önemli olduğu kadar, iş dünyasında özellikle “ekip çalışması, sağlıklı iş ortamının yaratılması ve liderlik” pozisyonlarında büyük bir rol oynar. IQ, bir kişinin analitik düşünme, problem çözme ve mantık yürütme yeteneğini ölçen bir zekâ türüdür. IQ genellikle matematiksel yetenekler, mekânsal tanıma, dil becerileri ve mantıksal düşünme gibi alanlarda yapılan testlerle belirlenir. Geleneksel IQ testleri, tarihsel olarak akademik performansı ve işe uygunluğunu tahmin etmek için kullanılan ölçülebilir bir puan sağlar” dedi.

“EQ LİDERLİK VE TAKIM ÇALIŞMASINDA ÖNEMLİ ROL OYNUYOR”
Şirketlerin işe alımlarda; Analitik Düşünme, Planlama ve Organizasyon, Proje yönetimi, Teknik Bilgi, Yaratıcılık ve Yenilikçilik, Detaylara Dikkat, Sözel yetenek, Görsel-mekânsal yetenek gibi farklı faktörlerin etkili olduğunu savunan Özada, “İş hayatında EQ ve IQ’nun farklı kullanım alanları vardır. EQ, özellikle liderlik, takım çalışması ve müşteri ilişkilerinde önemli rol oynar. Yüksek EQ’ya sahip bireyler, stresle başa çıkma, çatışma yönetimi ve motivasyon sağlama konularında başarılıdır. IQ ise stratejik planlama, veri analizi ve teknik problem çözme konularında öne çıkar. Yüksek IQ’ya sahip bireyler, karmaşık projeleri yönetme ve yenilikçi çözümler üretme konusunda başarılıdır. İşe alım sürecinde, birçok şirket hem IQ hem de EQ seviyelerini dikkate alır. IQ, teknik beceriler ve problem çözme yeteneği açısından önemlidir. Ancak, adayların EQ seviyeleri de dikkate alınarak, takım çalışması, uyum ve liderlik potansiyelleri değerlendirilir” diye konuştu.

“LİDERLİK İÇİN IQ DEĞİL DUYGUSAL ZEKA ÖNEMLİ”
Liderlik pozisyonlarında, duygusal zekâ genellikle IQ’dan daha büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Özada şu bilgileri verdi: “Duygusal zekâ, liderlerin ekiplerini motive etme, duygusal çatışmaları yönetme ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratma yeteneklerini artırır. Örneğin, yüksek EQ’ya sahip bir lider, stresli bir durumda sakin kalabilir ve ekip üyelerinin duygusal ihtiyaçlarını anlayarak uygun çözümler sunabilir.
Yüksek IQ ise veriye dayalı karar verme, stratejik planlama, karmaşık problemler karşısında çözüm üretme, hedef belirleme, planlama yapma, analiz yoluyla yeni fikirler üretmek ve teknik bilgi gerektiren durumlarda önemli rol oynar.
Yüksek duygusal zekaya sahip bireyler, etkili iletişim kurma ve iş birliği yapma konusunda daha başarılıdır. Empati yetenekleri sayesinde, başkalarının perspektiflerini anlayabilir ve çatışmaları daha kolay çözebilirler. Bu atmosfer daha etkili ekip çalışmasına ve inovasyona yol açar.
İletişim becerilerinizi artırmak için aktif dinleme tekniklerini kullanabilirsiniz. Bu, hem EQ hem de IQ’nuzu geliştirmeye yardımcı olur.

ÇALIŞAN KATILIMINI VE TUTMAYI ARTIRMAK
Kültürlerinde EQ’ya öncelik veren kuruluşlar, daha yüksek çalışan katılımı ve tutma seviyelerine sahip olma eğilimindedir. Çalışanların duygusal olarak desteklendiklerini ve anlaşıldıklarını hissettikleri ortamlarda kalma olasılıkları daha yüksektir. Yüksek EQ’ya sahip liderler ve yöneticiler, çalışanları aktif olarak dinleyerek, yapıcı geri bildirimler sağlayarak ve katkılarını takdir ederek bu tür ortamların yaratılmasında önemli bir rol oynarlar.

STRES YÖNETİMİ VE DAYANIKLILIK
Yüksek EQ, stresli durumlarla başa çıkma ve dayanıklılık geliştirme konusunda da önemli bir rol oynar. İş dünyasında, stres kaçınılmazdır ve bu durumlarla başa çıkabilmek için duygusal zekaya sahip olmak büyük bir avantaj sağlar. Örneğin, duygusal zekâsı yüksek bir çalışan, yoğun bir iş yükü altında bile duygusal dengeyi koruyabilir ve etkili bir şekilde çalışmaya devam edebilir.

PERFORMANS YÖNETİMİ VE GERİ BİLDİRİM
Yüksek EQ’lu liderler hem yapıcı hem de motive edici bir şekilde geri bildirim verme konusunda yeteneklidir. Performans değerlendirmelerinde yer alan duygusal dinamikleri anlarlar ve çalışanları demoralize etmeden büyümeyi ve gelişmeyi teşvik eden geri bildirim sağlamak için empati ve sosyal becerilerini kullanırlar.
Hedefli eğitim programları aracılığıyla EQ gelişimine yatırım yapmak, çalışanların kişilerarası becerilerini önemli ölçüde artırabilir ve daha iyi ekip çalışması, iletişim ve liderliğe yol açabilir. Duygusal zekâ üzerine atölyeler, çalışanlara stresi nasıl yöneteceklerini, çatışmaları nasıl çözeceklerini ve meslektaşlarıyla nasıl daha güçlü ilişkiler kuracaklarını öğretebilir.

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ
Duygusal Zekâ müşteri ilişkilerinde de önemli rol oynar. Müşterilerin ihtiyaçlarını ve duygularını anlamak, daha kaliteli hizmet sunumu ve müşteri memnuniyeti için kritik önem taşır. IQ, problem çözme ve teknik görevler için gerekli temel bilişsel becerileri sağlarken, EQ, kişilerarası etkileşimleri ve duygusal yönetimi geliştiren tamamlayıcı bir yetenek seti getirir. Bu iki zekâ arasındaki sinerji, özellikle iş dünyasında değerli olan bütünsel bir beceri seti yaratır.

TEKNOLOJİK GELİŞMELER VE İNSAN BECERİLERİ
Otomasyon ve yapay zekâ iş dünyasını dönüştürmeye devam ettikçe, EQ ile ilişkilendirilen benzersiz insan becerileri giderek daha değerli hale gelecektir. Teknoloji; IQ gerektiren görevlerde mükemmellik gösterirken, empati, yaratıcılık ve kişilerarası iletişim gibi EQ odaklı beceriler, iş yerindeki insan katkılarını ayırt edecektir.

DENGELİ BİR YAKLAŞIMIN GELİŞTİRİLMESİ
Geleceğin en başarılı organizasyonları hem IQ’nun hem de EQ’nun önemini fark edenler olacaktır. Bilişsel ve duygusal yeterliliklere eşit değer veren dengeli bir yaklaşımı teşvik ederek, işletmeler yalnızca yüksek becerilere sahip değil aynı zamanda duygusal olarak dayanıklı ve uyumlu bir iş gücü yetiştirebilirler.

DUYGUSAL ZEKÂ KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRMEK
Duygusal zekayı değer veren ve besleyen bir kültür yaratmak şirketlerin önceliklerindendir. Liderler EQ davranışlarını modellemeli, açık iletişimi desteklemeli ve büyüme zihniyetini teşvik etmelidir. Şirketler EQ’yu kurumsal kültüre yerleştirerek çalışanların hem kişisel hem de profesyonel olarak geliştiği ortamlar yaratabilir.”